Ac ayı oynamaz: Aç olanın önceliği karnını doyurmaktır.
Ac it fırın yıxar: (veya ‘aç kurt fırın deler’.) Aç olan, karnını doyurmak için herşeyi göze alır ve normalden çok daha fazla gözükara olur.
Ac olan daştan perkini yir: Aç olan kişi yemek tercihi yapmaz.
Ac tavıx dişinde ‘erasa gezer: ‘Aç tavuk düşünde buğday ambarı görür’ atasözünün Urfa versiyonu.
Acı işletme toxı tepretme (veya ‘acı söyletme toxı tepretme): Tembelliği öven/öneren bir atasözü. Aç halsiz olacağı için çalıştırmamak gerekir; tok olansa, -şekeri yükseldiğinden- uzanmalıdır:)
Acı söz insanı dinden çıxadır; datlı söz hayvanı inden çıxadır: Güzel ve yapıcı söz söylemenin yaptırım gücüne vurgu yapan bir atasözü.
Aç aman bilmez, uşax zaman bilmez: Aç olan hiçbir şey dinlemez. Çocuk ise oynamak veya herhangi bir ihtiyacını karşılamak için zamana bakmaz.
Aç ne yimez, tox ne démez: Aç olan ne bulsa onu yer; tok kişi ise ağzına ne gelirse söyler; çünkü ‘karnı tok, sırtı pektir’; dünya yansa umurunda değildir.
Adam adamdır olmasa da pulı, éşek éşektir olmasa da çulı: Adam’lığı öven bir atasözü. Ziya Paşa’nın, “Bedasla necabet mi verir hiç üniforma/Zerduz palan ursan eşek gene eşektir”, deyişini çağrıştırıyor.
Adam dédıği üç ‘eyar: İdara, müdara, dubara: Üç çeşit adam vardır: 1) İdareci, toparlayıcı, 2)Uyumlu; barışçıl. 3) Sahtekâr, hilebaz.
Adam öküz derdinde; gelin saqız derdinde: ‘Koyun can derdinde; kasap et derdinde’ atasözünün bir versiyonu. Herkesin derdinin başka başka olduğu durumlarda kullanılır.
Adam var adamın şeytanı, adam var adamın rehmanı: Arkadaşını seçerken dikkatli ol; çünkü seni madden veya manen iflas ettirebileceği gibi, ihlâsa da ulaştırabilir.
Adiy çıxacağına caniy çıxsın: İnsanın adı kötü bir şeyle anıldı mı, bir daha kolay kolay unutulmaz.
Ağ itin pambıxçıya, qara itin kömırçiye zerarı var: İyi yahut zararsız gibi görünen şeylerin dahi bir yönüyle kişiye zararı olabilir.
Ağ gün ağardır, qara gün qarardır: Mutlu günler kişiyi ruhen de bedenen de ferahlatır; kötü günler ise çökertir.
Ağa qardaşım olacağına külxançı gişım olsın: ‘Evli-barklı olayım da kocamın ne olduğu çok önemli değil’, anlamında.
Ağaca çıxan géçinin dama çıxan oğlağı olır: Çocuklar anne-babalarına benzerler.
Ağaca dayanma qurır; adama dayanma ölür: Dünyada herşey sonludur. Kimseye sonsuza kadar güvenmemek gerekir.
Ağacı kurt insanı dert yir: Nasıl ki ağacı kurutan içindeki kurttur; insanı da çökerten kafasında taşıdığı sorunlardır. Onun için, “İyş ü nuş eyle anma gam-ı ferdayı/ Sana ısmarladılar mı yalan dünyayı” demiş şair.
Ağaç, yaprağınan gürler: Ağaç nasıl ki yaprağıyla vardır; insan da tek başına bir işe yaramaz; çoluk-çocuğu ve çevresiyle kendini gösterir.
Ağırlıx altın qal’a; xefiflıx başa bela: Ağırbaşlı insanlar daima karlı çıkarlar; hafifmeşrep kişilerin ise başları sürekli beladadır.
Ağız yir üz utanır: İnsan kötü bir şeyi, örneğin rüşveti, ağzıyla yer, fakat kızaran yüzüdür. Bunu bilip kötü şeyler yapmamalıdır; çünkü hiç ummadığın bir yerden acısı çıkabilir.
Ağlarsa anam ağlar, qalanı yalan ağlar: İnsanın acısına gerçek anlamda yalnızca anası yanar.
‘Aqıl insana sermiyedır: Değerlendirmesini bilen için akıl yeterli bir sermayedir.
‘Aqıl var yaxın var: Üzerinde uzun uzun düşünmeye, gerek olmayan; durumu apaçık anlaşılır şeyler için kullanılır.
‘Aqılları bazara çıxatmışlar, herkes gendı aqlını almış: Kimse başkasının aklını beğenmez. Herkes -hafızasından şikâyet edebilir, fakat- aklından gayet memnundur.
‘Aqıllı düşünene çin, deli oğlını evermiş, torını olmış: Bazı konularda pratik olunmalı, çok fazla düşünmemelidir.
‘Aqıllı olan qatar qatar yir, ‘aqılsız olan satar satar yir: Akıllı kişiler mevcut sermayelerini artırırlar; kafasızlar ise çalışmayıp hazır para yerler.
‘Aqıllıya g.. ver, deliyi s..me: Zararlı çıksan bile akıllı insanlarla birlikte ol; aptal kişilerden -menfaatin olsa bile- uzak dur.
Alıcı quşın ‘ümrı az olur: Bkz. “Yırtıcı quşın ‘ümrı qısa olır.”
Alışmış qudırmıştan beterdir: Alışkanlık fena sonuçlar doğurur.
Allah bir söz bir: Sözüm söz! Allah nasıl ki tektir, sözümüz de aynı şekilde tektir.
Allah dağına göre qarını verir: Allah, nasıl ki yüksek dağlara çok, alçak dağlara ise az kar yağdırır, aynı şekilde kişiye göre de servet yahut dert verir. Bu, O’nun bileceği bir şeydir.
Allah deldığı boğazı aç qomaz: ‘Allah her yaratığın rızkını verir’, inancını dile getiren bir atasözü.
Allah dorğınandır (veya ‘Allah dorğınan birabardır’): Allah, doğrulu sever ve her kim ki doğru ise Onun yanındadır.
Allah var ğem yox (veya ‘Allah varken ğem yime’): Allaha güven ve kederlenme!
Altın yere düşmaxnan pul olmaz: Gerçekten değerli olan bir şey kötü bir duruma düşerse değerinden bir şey kaybetmez.
Analar her daim oğlan doğırmaz: İnsanın şansı her zaman yaver gitmez.
Anamın ilki olacağıma dağda tilki olaydım: İlk çocuklar şanssızdırlar. Çünkü anneleri çocuk bakma hususunda deneyimsizdir.
Anamın aşı tandırın başı (=birincisi): Her çocuk için annesinin yaptığı yemek en iyi yemektir.
Ananın bextı qızına: Anaların talihi kızlarında devam eder.
Anası gözde olanın, uşağı dizde olur: Annesi sevilen bebekler daima el üstündedirler. (Herkes dizinde sallar.)
Anay kimin saç bıraxacağiya, babay kimin buyıx bırax: Saç uzatan erkeklere hitab eden bir söz. (Sözümüz bayanlara değil, aman ha! Şu kadın-erkek eşitliği furyasında bayanların yapmadığı bir bıyık bırakmak kalmıştı!)
Arıyan bulır, ingildiyen ölür: İnsan er-geç mukadder sona ulaşır.
Armut biş ağzıma düş: Hazıra konmayı seven kişiler için söylenir.
‘Arsız güçlı oldı mı haqlı suçlı olır: Utanmaz kişi kuvvetliyse, suç, haklı olanın üzerine kalır.
Arpa samanınnan kömür dumanınnan: Herşey kendini en yakınıyla bir şekilde belli eder.
Aslını inkar eden heramzadedır: Nereden geldiğini, kimlerden olduğunu inkar eden kişi asil olamaz.
Aşağı tükürsey seqqel, yuxarı tükürsey buyıx: Her iki çözümü de kötü sonuçlar yaratacak durumlar için kullanılır.
At at olana çin sehebı malamat olır: Bir at yetişinceye kadar sahibi çok kötü durumlar yaşar.
At alırsay yazın, deve alırsay güzün, avrat alırsay gezin ha gezin: İnsan bir şey almadan zamanını kollamalıdır. Velev ki alacağı kadın olsun.
At bésleniyken, qız isteniyken: Herşey zamanında işe yarar. At nasıl ki henüz kanlı-canlıyken işe yararsa, kızlar da herkesin talip olduğu zamanlarında güzeldir.
At sehebine göre kişner: Herkes kime nasıl davranacağını bilir.
Atın ölümü arpadan olsun: İnsanın başına gelecek bela sevdiği şeyden olsun!
Atılan ox geri dönmez: Yapılan bir şeyde geri dönüş yoktur.
Atların yerine itleri bağlamışlar: ‘Haketmeyen kişilere önemli mevkiler verilmiş’, anlamında bir sitem.
Atlı sığmış itli sığmamış: Bir ev veya bir hana, atıyla gelene yer bulunur. Fakat itiyle gelenin iti kapının dışında tutulur.
Atta qarın yigitte bırın: Nasıl ki atlarda iri ve düzgün karın makbulse, yiğitler de burunlarının güzelliğiyle ünlüdür.
Axşamın xérından sebehın şerrı éyidir: İşleri sabah yapmalıdır.
‘Avlamağını bilmeyen it, sürüye kurt getirir: Beceriksiz kişiler başlarına dert açarlar.
Avrada gelen herife gelsın; herıf ölecağına arvat ölsün: Hastalığı, küçük kazaları erkek yaşamalıdır; ancak ölüm söz konusu olduğunda, kadın ölmelidir. Çünkü erkeksiz kalan kadın, çaresiz ve zor durumda kalacaktır.
Avradını boşıyan topığına baxmaz: Karısını boşayan, dönüp arkasına bakmaz. Eskiden çarşaf giyildiği için her tarafı kapalı olur ve yalnız topuğu görünürdü.
Avrat var ev yapar; avrat var ev yıxar: Kadınlar türlü türlüdür; bazısı yıkıcı, bazısı yapıcıdır.
Ayranı yox içmağa, atnan gidiy sıçmağa: Gereksiz yere lüks harcamalarda bulunan kişileri eleştirmek amacıyla söylenir.
Ayranım eşkidir déyen olmaz: Kimse malını kötülemez.
Ayda gelen doğan kimin, günde gelen soğan kimin: İnsan bir yere sürekli gitmemelidir; kıymetten düşer.
Aza qeneet étmiyen çoğı bulamaz: İnsan öncelikle elindekiyle yetinmelidir.
Kaynak: Mustafa Acar / yergi.net