Cuma, Haziran 24

urfa atasözleri 1


Abdal dügünden, uşax oyundan ‘ecızmez: (‘Abdal’ hem ‘derviş’, hem de ‘kendini bilmeyen’ kişi anlamında kullanılmaktadır. Fakat burada ikinci anlamda olduğu açıktır.) İşi gücü keyif yapmak, eğlenmek olanlar nasıl ki düğünden bıkmazlarsa, çocuk da aynı şekilde oyundan bıkmaz.

Ac ayı oynamaz: Aç olanın önceliği karnını doyurmaktır.
Ac it fırın yıxar: (veya ‘aç kurt fırın deler’.) Aç olan, karnını doyurmak için herşeyi göze alır ve normalden çok daha fazla gözükara olur.


Ac olan daştan perkini yir: Aç olan kişi yemek tercihi yapmaz.
Ac tavıx dişinde ‘erasa gezer: ‘Aç tavuk düşünde buğday ambarı görür’ atasözünün Urfa versiyonu.


Acı işletme toxı tepretme (veya ‘acı söyletme toxı tepretme): Tembelliği öven/öneren bir atasözü. Aç halsiz olacağı için çalıştırmamak gerekir; tok olansa, -şekeri yükseldiğinden- uzanmalıdır:)


Acı söz insanı dinden çıxadır; datlı söz hayvanı inden çıxadır: Güzel ve yapıcı söz söylemenin yaptırım gücüne vurgu yapan bir atasözü.


Aç aman bilmez, uşax zaman bilmez: Aç olan hiçbir şey dinlemez. Çocuk ise oynamak veya herhangi bir ihtiyacını karşılamak için zamana bakmaz.
Aç ne yimez, tox ne démez: Aç olan ne bulsa onu yer; tok kişi ise ağzına ne gelirse söyler; çünkü ‘karnı tok, sırtı pektir’; dünya yansa umurunda değildir.


Adam adamdır olmasa da pulı, éşek éşektir olmasa da çulı: Adam’lığı öven bir atasözü. Ziya Paşa’nın, “Bedasla necabet mi verir hiç üniforma/Zerduz palan ursan eşek gene eşektir”, deyişini çağrıştırıyor.


Adam dédıği üç ‘eyar: İdara, müdara, dubara: Üç çeşit adam vardır: 1) İdareci, toparlayıcı, 2)Uyumlu; barışçıl. 3) Sahtekâr, hilebaz.


Adam öküz derdinde; gelin saqız derdinde: ‘Koyun can derdinde; kasap et derdinde’ atasözünün bir versiyonu. Herkesin derdinin başka başka olduğu durumlarda kullanılır.


Adam var adamın şeytanı, adam var adamın rehmanı: Arkadaşını seçerken dikkatli ol; çünkü seni madden veya manen iflas ettirebileceği gibi, ihlâsa da ulaştırabilir.


Adiy çıxacağına caniy çıxsın: İnsanın adı kötü bir şeyle anıldı mı, bir daha kolay kolay unutulmaz.


Ağ itin pambıxçıya, qara itin kömırçiye zerarı var: İyi yahut zararsız gibi görünen şeylerin dahi bir yönüyle kişiye zararı olabilir.


Ağ gün ağardır, qara gün qarardır: Mutlu günler kişiyi ruhen de bedenen de ferahlatır; kötü günler ise çökertir.


Ağa qardaşım olacağına külxançı gişım olsın: ‘Evli-barklı olayım da kocamın ne olduğu çok önemli değil’, anlamında.


Ağaca çıxan géçinin dama çıxan oğlağı olır: Çocuklar anne-babalarına benzerler.
Ağaca dayanma qurır; adama dayanma ölür: Dünyada herşey sonludur. Kimseye sonsuza kadar güvenmemek gerekir.


Ağacı kurt insanı dert yir: Nasıl ki ağacı kurutan içindeki kurttur; insanı da çökerten kafasında taşıdığı sorunlardır. Onun için, “İyş ü nuş eyle anma gam-ı ferdayı/ Sana ısmarladılar mı yalan dünyayı” demiş şair.


Ağaç, yaprağınan gürler: Ağaç nasıl ki yaprağıyla vardır; insan da tek başına bir işe yaramaz; çoluk-çocuğu ve çevresiyle kendini gösterir.


Ağırlıx altın qal’a; xefiflıx başa bela: Ağırbaşlı insanlar daima karlı çıkarlar; hafifmeşrep kişilerin ise başları sürekli beladadır.


Ağız yir üz utanır: İnsan kötü bir şeyi, örneğin rüşveti, ağzıyla yer, fakat kızaran yüzüdür. Bunu bilip kötü şeyler yapmamalıdır; çünkü hiç ummadığın bir yerden acısı çıkabilir.


Ağlarsa anam ağlar, qalanı yalan ağlar: İnsanın acısına gerçek anlamda yalnızca anası yanar.


‘Aqıl insana sermiyedır: Değerlendirmesini bilen için akıl yeterli bir sermayedir.
‘Aqıl var yaxın var: Üzerinde uzun uzun düşünmeye, gerek olmayan; durumu apaçık anlaşılır şeyler için kullanılır.


‘Aqılları bazara çıxatmışlar, herkes gendı aqlını almış: Kimse başkasının aklını beğenmez. Herkes -hafızasından şikâyet edebilir, fakat- aklından gayet memnundur.


‘Aqıllı düşünene çin, deli oğlını evermiş, torını olmış: Bazı konularda pratik olunmalı, çok fazla düşünmemelidir.


‘Aqıllı olan qatar qatar yir, ‘aqılsız olan satar satar yir: Akıllı kişiler mevcut sermayelerini artırırlar; kafasızlar ise çalışmayıp hazır para yerler.
‘Aqıllıya g.. ver, deliyi s..me: Zararlı çıksan bile akıllı insanlarla birlikte ol; aptal kişilerden -menfaatin olsa bile- uzak dur.


Alıcı quşın ‘ümrı az olur: Bkz. “Yırtıcı quşın ‘ümrı qısa olır.”
Alışmış qudırmıştan beterdir: Alışkanlık fena sonuçlar doğurur.


Allah bir söz bir: Sözüm söz! Allah nasıl ki tektir, sözümüz de aynı şekilde tektir.
Allah dağına göre qarını verir: Allah, nasıl ki yüksek dağlara çok, alçak dağlara ise az kar yağdırır, aynı şekilde kişiye göre de servet yahut dert verir. Bu, O’nun bileceği bir şeydir.


Allah deldığı boğazı aç qomaz: ‘Allah her yaratığın rızkını verir’, inancını dile getiren bir atasözü.
Allah dorğınandır (veya ‘Allah dorğınan birabardır’): Allah, doğrulu sever ve her kim ki doğru ise Onun yanındadır.


Allah var ğem yox (veya ‘Allah varken ğem yime’): Allaha güven ve kederlenme!
Altın yere düşmaxnan pul olmaz: Gerçekten değerli olan bir şey kötü bir duruma düşerse değerinden bir şey kaybetmez.


Analar her daim oğlan doğırmaz: İnsanın şansı her zaman yaver gitmez.
Anamın ilki olacağıma dağda tilki olaydım: İlk çocuklar şanssızdırlar. Çünkü anneleri çocuk bakma hususunda deneyimsizdir.


Anamın aşı tandırın başı (=birincisi): Her çocuk için annesinin yaptığı yemek en iyi yemektir.


Ananın bextı qızına: Anaların talihi kızlarında devam eder.
Anası gözde olanın, uşağı dizde olur: Annesi sevilen bebekler daima el üstündedirler. (Herkes dizinde sallar.)


Anay kimin saç bıraxacağiya, babay kimin buyıx bırax: Saç uzatan erkeklere hitab eden bir söz. (Sözümüz bayanlara değil, aman ha! Şu kadın-erkek eşitliği furyasında bayanların yapmadığı bir bıyık bırakmak kalmıştı!)


Arıyan bulır, ingildiyen ölür: İnsan er-geç mukadder sona ulaşır.
Armut biş ağzıma düş: Hazıra konmayı seven kişiler için söylenir.
‘Arsız güçlı oldı mı haqlı suçlı olır: Utanmaz kişi kuvvetliyse, suç, haklı olanın üzerine kalır.


Arpa samanınnan kömür dumanınnan: Herşey kendini en yakınıyla bir şekilde belli eder.


Aslını inkar eden heramzadedır: Nereden geldiğini, kimlerden olduğunu inkar eden kişi asil olamaz.


Aşağı tükürsey seqqel, yuxarı tükürsey buyıx: Her iki çözümü de kötü sonuçlar yaratacak durumlar için kullanılır.


At at olana çin sehebı malamat olır: Bir at yetişinceye kadar sahibi çok kötü durumlar yaşar.


At alırsay yazın, deve alırsay güzün, avrat alırsay gezin ha gezin: İnsan bir şey almadan zamanını kollamalıdır. Velev ki alacağı kadın olsun.


At bésleniyken, qız isteniyken: Herşey zamanında işe yarar. At nasıl ki henüz kanlı-canlıyken işe yararsa, kızlar da herkesin talip olduğu zamanlarında güzeldir.


At sehebine göre kişner: Herkes kime nasıl davranacağını bilir.
Atın ölümü arpadan olsun: İnsanın başına gelecek bela sevdiği şeyden olsun!
Atılan ox geri dönmez: Yapılan bir şeyde geri dönüş yoktur.


Atların yerine itleri bağlamışlar: ‘Haketmeyen kişilere önemli mevkiler verilmiş’, anlamında bir sitem.


Atlı sığmış itli sığmamış: Bir ev veya bir hana, atıyla gelene yer bulunur. Fakat itiyle gelenin iti kapının dışında tutulur.


Atta qarın yigitte bırın: Nasıl ki atlarda iri ve düzgün karın makbulse, yiğitler de burunlarının güzelliğiyle ünlüdür.


Axşamın xérından sebehın şerrı éyidir: İşleri sabah yapmalıdır.
‘Avlamağını bilmeyen it, sürüye kurt getirir: Beceriksiz kişiler başlarına dert açarlar.


Avrada gelen herife gelsın; herıf ölecağına arvat ölsün: Hastalığı, küçük kazaları erkek yaşamalıdır; ancak ölüm söz konusu olduğunda, kadın ölmelidir. Çünkü erkeksiz kalan kadın, çaresiz ve zor durumda kalacaktır.


Avradını boşıyan topığına baxmaz: Karısını boşayan, dönüp arkasına bakmaz. Eskiden çarşaf giyildiği için her tarafı kapalı olur ve yalnız topuğu görünürdü.
Avrat var ev yapar; avrat var ev yıxar: Kadınlar türlü türlüdür; bazısı yıkıcı, bazısı yapıcıdır.


Ayranı yox içmağa, atnan gidiy sıçmağa: Gereksiz yere lüks harcamalarda bulunan kişileri eleştirmek amacıyla söylenir.


Ayranım eşkidir déyen olmaz: Kimse malını kötülemez.


Ayda gelen doğan kimin, günde gelen soğan kimin: İnsan bir yere sürekli gitmemelidir; kıymetten düşer.


Aza qeneet étmiyen çoğı bulamaz: İnsan öncelikle elindekiyle yetinmelidir.


Kaynak: Mustafa Acar / yergi.net