Pazartesi, Kasım 17

mektebin arka kapısı!


siz ona ‘börülce’ diyorsunuz biz ‘lolaz’ deriz ve her lolaz yediğimizde, mektep yıllarına, çoğunlukla da mektebin arka kapısına gideriz.

öyle ahım şahım mektepler değildi okuduklarımız; pek gönülsüz gidilen, gidilince de kapısından ‘korku’yla girilen, girildikten sonra da çarçabuk unutulan, çocukluğumuzun ‘eğitim’ yuvalarıydı.

ağaç yok! spor salonu yok! laboratuvar yok! kütüphane yok! şimdi ‘kantin’ diyorlar ondan da yok!

ne var peki? teneffüste sınıftan mutlak çıkılacak, merdivenlerden sessizce inilecek, salonlarda durulmayacak; beton bir ‘bahçe’ var dolaşmak serbest ama koşmak yasak!

bir de beton bahçenin dibinde sacdan bir kapı hatta penceresi bile var! kapının ardındaydı bizim ‘kantinimiz!’

kıymalı satılırdı, ki urfa’nın dışında ona ‘lahmacun’ derler; bir tanesini yarım açık ekmeğe, ki ona da ‘lavaş’ diyorlar, sarıp yerdik. ‘karnımız doysun’ diye!

bazen paramız açık ekmeğe kıymalı sardırıp yemeye yetmezdi ama lolaz’ın porsiyonlarına yeterdi! bir tam açık ekmeğe bir tam porsiyon lolaz; yarım açık ekmeğe yarım lolaz.

satıcı torbasından bir ekmek alır, elini kovasına daldırıp haşlanmış lolazları ekmeğin üstüne boydan boya serer, üzerine duz (tuz), kuru isot (pul biber) ve soğan ve bahteniz (maydanoz) de ekler, dürmük (dürüm) yapıp verirdi.

ne peçete servisi vardı elinizi, ağzınızı silecek ne bir yudum içecek! tek derdiniz soğan kokusu o da ağzınıza sinecek!

sağlıkla.

3 yorum:

  1. Yazıyı okurken nohut dürüm geldi aklıma:)
    Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Bizim okulun onunde de tursu satilirdi. Suyu ya acili ya da acisiz olurdu.. 5 kurusa bir cep dolusu ay cekirdegi, bir de evden izin vermezlerdi yememe ama renkli macun sekerler..
    Cok garip ama hic buyumemisim gibi geliyor bazen..

    YanıtlaSil
  3. Herhalde şimdi olsa keyifle yerdik o "lolaz"ları. Ben de pek severim kendisini.

    YanıtlaSil