Çarşamba, Ekim 22

Vay vay vayyy!


işte size kebapların şahı bir kebap; balcanlı kebap!
olağanüstü ancak yapabilene ve yemesini bilenlere... yoksa bulabilmek kolay. şimdilerde herkes yapıyor. her yerde var. hele kebapçılarda monünün demirbaşı ama ya çatal bıçakla yeniyor ya da yanında patates kızartmasıyla servis yapılıyor! gel de çatlama. bir urfalı için balcanlı kebabı bu hallerde görmek ölüm!

kebabın malzemesi çok kolay: patlıcan ve kuzu eti! ancak bütün mesele bu kebabı yapabilmekte ve yemesini bilmekte.
diyeceksiniz ki şimdi, "nedir öyle ikide bir tekrarlayıp duruyorsun yapmasını ve yemesini bilene?" diye, haklısınız.

anlatalım. kuzu etini aldınız kasaptan ya da evinizde zırhınız var eti siz çektiniz ve patlıcan mevsimin patlıcanı (yaz) değil mi? tohumsuz, etli uzun. rengi de tam yerinde,
patlıcan moru? tamam. öyle olması gerekiyor ki gerçek balcan kebabının lezzetini yakalayabilesiniz.

ete az tuz koyuyorsunuz bunu unutmayın. başka da bir şey konulmuyor içine. kebabımız et ve patlıcandan ibaret. bazıları karabiber ekliyor ete ama kulak asmayın.

şimdi patlıcanları enlemesine dörde bölüyorsunuz. haaa unutmadan şişleriniz var değil mi? yani balcan kebabı şişi? yoksa biraz zor işiniz hatta denemeseniz daha iyi.

şişiniz var sayıyoruz ve devam ediyoruz anlatmaya. önce patlıcanı dörde bölüyorsunuz enlemesine. patlıcanın dibini şişe geçiriyorsunuz sonra iki ceviz büyüklüğünde eti elinize alıp patlıcanın üstüne yerleştiriyorsunuz sonra bir patlıcan daha sonra bir et sonra bir patlıcan. yani dört patlıcan üç et...

şişlere dizdiniz. bu arada unutmayın her et sapladığınızda elinizin yağını patlıcanlara silmeyi unutmayın ki kebap piştikten sonra kabukları çabuk soyulabilsin.

ha bu arada önceden bol miktarda acı yeşil isodu (biberi) ve domatesleri de şişlere dizmeyi unutmayın ki kebabın yanında dürüm yaparken yiyebilesiniz, içine isot koyabilesiniz..

şimdi mangalın başındasınız! ne iyi... demek ki pişirmeye hazırsınız... o zaman, mangal harlı olmayacak bir; şişleri yan yana boşluk bırakmayacak şekilde dizeceksiniz iki;

yellemeyi neredeyse kesintisiz sürdüreceksiniz üç; şişiniz dört köşe olduğundan kebabı dört köşesinden de pişireceksiniz dört.

pişti kebabınız eminsiniz değil mi? o zaman her şişi çok usturuplu bir şekilde bir geniş tepsiye etlerin, patlıcanların sırasını bozmadan yani kebabı olduğu gibi şeklini bozmadan çekeceksiniz, az biraz su serpeceksiniz (hele ki bir eşki nar olsa da üstüne sıksanız) demlensin. unutmayın tepsinin kapağını kapatın.

bu arada balcanlı kebap açık ekmekle (lavaş) dürüm yapılarak yenir. ekmeği ikiye bölersiniz, önce patlıcanların kabuğunu soyup dürüme yatırırsınız sırt üstü sonra etleri ufalayarak patlıcanların üstüne dizersiniz daha sonra da pişmiş acı isotları en üste.. artık tuz keyfinize kalmış...
içecek olarak da ayran ya da su. sakın ola ki kola, meşrubat ya da içki tüketmeyesiniz. ha bir de balcanlı kebapla birlikte kuru soğan iyi gider aklınızda bulunsun!

sağlıkla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder