Çarşamba, Aralık 17

onun efsanesi var: çikifte (1)



Artık zamanı geldi vaktidir! Hani artık kış ya o da bilinenin aksine kış aylarında yapılıp yenir ya? Hani siz onu ‘çiğköfte’ diye bilirsiniz ya aslında adı çikifte’dir ya? Hani o yine bilinenin aksine yine şimdi herkeslerin yoğurup da yediği bir ‘yemek’ oldu ya? Artık ondan söz etmenin vaktidir!

Yalnız biz Urfalılar için çikifte öyle iki sözcükle anlatılıp geçilecek bir yiyecek değildir. ‘Baştacı’dır o!

Efsanesi vardır, malzemelerinin aylar süren hazırlığı vardır, nasıl yeneceğine nerede yeneceğine dair kurallar vardır ki ağırdır!

Neyse!

Efsaneden başlayalım biz en iyisi, sırası geldikçe de diğerlerini yazarız..

Der ki efsane, bir ‘zalım’ Nemrud varmış. Çok zalım Urfalıların deyişiyle ama kralmış! Kimse astığına kestiğine ses çıkaramazmış. Urfalılar ses çıkaramazmış ama ‘sahipsizin sahibi Allah’tır!’

Bir gün bir dert musallat etmiş bu Nemrud’a ki çaresi yok! Nasıl olsun ki, bir topal sivrisinek sarayının anahtar deliğinden süzülüp gelip burun deliklerinden Nemrud’un beynine yerleşmiş! Her vızıldadığında Nemrud inim inim inlermiş, ‘vur ha vur ha’ der durur kafasına tokmakla vurmalarını buyururmuş. Ancak ondan sonra biraz rahatlarmış.

Nemrud bakmış derdine çare yok bilicilerine başvurmuş ki bu dertten nasıl kurtulacak? Ona demiş ki biliciler, ‘Hoo hooo bu daha dert mi? Sana öyle bir dert gelecek ki öyle bir erkek çocuğu doğacak ki gelip senin bütün putlarını kıracak!’

Korkmuş Nemrud. Hemen emretmiş, ‘Doğacak bütün erkek çocuklar öldürülecek!’ ama ‘kader’ bu ya İbraham’ın anası onu bir mağarada doğurmuş, doğurur doğurmaz da bırakıp gitmiş korkusundan! İbraham’ı bir geyik emzirmiş.

İbraham büyümüş delikanlı olmuş bir de gelip Nemrud’un sarayına onunla arkadaş olmuş! Olmuş ama Nemrud putlara tapıyor, İbraham da ‘Allah’ diyor, ‘yeri göğü yaradan odur!’ diyor da başka bir şey demiyor.

Bir gün İbraham Nemrud’un putlarının olduğu yere girmiş ve elindeki baltayla bütün putları parçalamış sonra da getirip baltayı en büyülerinin boynuna asmış!

Nemrud deliye dönmüş, İbraham da ‘Ben yapmadım put yaptı’ demiş. Nemrud, ‘Put nasıl yapar bütün bunları’ demiş, İbraham da ona, ‘putun putları kıracağına inanmıyorsun da bütün kainatı yarattığına nasıl inanıyorsun?’ demiş.

Nemrud emretmiş, ‘Urfa’daki bütün ağaçlar kesilecek, Kala’nın altına yığılacak ve öyle bir ataş yakılacak ki aşağıda, Mancınıglar’dan leylide sallar gibi sallanıp ataşa atılacak İbraham!’

Devam edecek.

4 yorum:

  1. Ben henuz sonunu bilmedigim o efsanenin onunda saygiyla egiliyorum ve, yok etsiz, yok patatesli, yok acisiz "cakma ciy kofte" yapanlar grubunu siddetle kiniyorum..

    Bunu benim gibi, kiymaya izgara kofte icin bile ciplak elle dokunamiyan ama gercek "cikifte" gorunce hangi eliyle yiyecegini sasiran biri soyluyor.. Siz bir de yapmayi bilenleri dusunun..

    Bana verilmis bir su boregi sozu vardi bir tarihlerde.. Su boregini yesem, cikifteyi de kurallarina saygi gosterecegime soz vererek yanimda gotursem?

    YanıtlaSil
  2. en güzel yerinde kesmişsiniz, devamını bekliyorum...
    bir de radyo isteği gibi olucak ama kazancı bedihin "nemrudun kızı " diye bir türküsü vardı. çok severim ben, bir gün onu da yayınlarsanız ne sevinirim..
    sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. mehtap hn,

    su böreği sözümüz baki ama özür dileyerek belirtmeliyim ki çikifteyi anında yemelisiniz. çünkü çikifteyi yoğuranın elini bile yıkatmazlar ki kifte ıslanmasın. onun için böreği kahvaltıda çikifteyi de akşam yerseniz kabülümüz.

    sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
  4. funda hn,

    bizim müzik aktarma sitesinde üzülerek belirtmeliyiz ki ancak bir tane urfa türküsü bulabildik ama sizin için başka bir yerde rastlar ve becerebilirsek aktarmayı memnuniyetle.

    sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil